Geçtiğimiz sezonki netice tatmin edici miydi?
Bir evvelki sene oynadığımız Şampiyonlar Ligi finalinden sonra geçen sene daha iyi yerlerde Avrupa serüvenini bitirmek istiyorduk o kısım bizi tatmin etmedi. Ben pandemi sezonu da dahil belki de kariyerimin en sıkıntılı sezonunu geçirdim. Kas, adale sakatlıklarını bir yana bırakın 3 tane oyuncumuz ameliyat oldu, Blackmon ve Semih sezonu kaparken, Roll son süreçte dönebildi. Sezona çok iyi başladık, ilk 5-6 maçlık bölüm çok iyiydi ama sezon sonunda asıl kurgumuzdan eser yoktu. Sezon genelinde birçok maçımızı tek uzunla oynamak zorunda kalmıştık ve bu bizi çok yıprattı. Üstüne bir de ülkemizdeki dolar bazlı sıkıntı her kulüpte hissedildi belki ama biz zorunlu olarak oyuncu değiştirmek zorunda kalınca, bizi biraz daha sarstı. En önemlisi de istediğimizi yapamadık. Uzun seneler sonra sezona 6 yabancı ile başlamıştık ama sezonun çok önemli kısmını 4, hatta 3 yabancı ile oynamak zorunda kaldık. Rakiplerimiz bir sakatlık üzerine bir oyuncu getirerek o ivmeleri yakaladı, buna son olarak Galatasaray NEF’i örnek gösterebiliriz. Başka takımlar da yaptı aynı hamleleri ama bizim hamle şansımız kalmamıştı. Bu da sezon içindeki gel-git’leri kesmemizi önledi. Bizim için en önemli şey sağlıklı olabilmek. Çok geniş kadrolar kuramıyoruz, sonuçta belli ölçülerde bütçelerimiz var. 16-17 oyuncu ile sezona başlayamıyoruz. 13-14 oyuncu varken bir anda 3-4 oyuncu sakatlanınca sahaya bile eksik çıkabiliyoruz.
Play off süreci?
Aslında play-off kısmını iyi bitirdik. Hem iyi basketbol oynadık hem de sahamızda Anadolu Efes’i yendik. Orada bir erteleme geldi. Belki artık konuşmanın anlamı yok ama o dönemde erteleme olmasa turu bile geçebilirdik. Araya giren 10-12 günlük süreç, bizi ritmimizden uzaklaştırdı ama her şeye rağmen oyun olarak sezonu iyi bitirdik dilebilirim. Çok daha iyi bir sezonu hak etmiştik bence ama olmadı.
Yeni sezonun kadrosu…
Bu yıla dönecek olursak; açıkçası antrenman sezonunun başlamasına çok az kaldı ve biz ilk defa bu yıl henüz takımı tamamlayamadık. Yerli oyuncu konusunda sıkıntı çektik. Transfer hareketlerinin çok erken başlaması ve 3-4 kulübün keskin hareketleri nedeniyle zaten dar olan piyasayı bizim için biraz daha daralttı. Genç oyuncu bulmak istiyoruz ama o da kolay değil, genellikle bedelli oyuncular oluyor. Bu da bizim bütçemiz için sıkıntı yaratabilecek bir durum. Yine de elimizden gelen en iyi yerli kadroyu oluşturmaya çalıştık. Yabancı konusunda eksiklerimiz var. Bütçe bizde senelerdir hemen hemen aynı. Şampiyon olduğumuz sene de öyleydi, 2 milyon 600 bin dolar civarındaydı. Ülkede hep dolar bazlı konuşuyoruz ama baktığınız zaman 43 milyon civarında bütçemiz var. Bu da hemen hemen 2.4 milyon dolar yapıyor. Eric McCollum çok tecrübeli çok iyi bir oyuncu, uzun oyuncumuz Delgado geçen sene İspanya’daydı. Genç ve atlet, ileriye gidebilecek potansiyeli olan bir oyuncu. Geçen sene Almanya, bir önceki sene İspanya’da oynayan Jaylen Brown’ı, yine sezonu İspanya’da bitiren Vittorio Brown ve İsveç’ten daha ileriye gidebileceğini düşündüğümüz, bütçemize de uygun olarak Flatten transferini gerçekleştirdik. Yenilenmiş bir Karşıyaka olacak. Baktığınız zaman Amath ve Tony başta olmak üzere genellikle güzel 3 yıllık bir iskelet vardı. Bunun 2 yılının da çok iyi geçtiğini düşünüyorum. Sonuçta Avrupa’da oynanmış bir final var. 2012 ve 2020 finallerinden sonra umarım bu kadroyu da o seviyeye çıkartır ve bu kez kupayı da kaldırırız.
Yeni bir uzun parlar mı?
Delgado yetenekli bir uzun. Umarım geçmiş yıllarda gördüğümüz yükselişi onda da görürüz. Onun dışında kaçırdığımız diyeyim; bazen bütçe bazen zamanlama olarak kaçırdığımız isimler de oldu. Özellikle bir tane hedefim vardı, onu alabilseydik hem bizim için hem kendisi için çok iyi olacaktı. Şampiyon olduğumuz sezonki kadrodan Palacios ile başlayan şutu olan, koşan, biraz kısa sayılacak pivotlar öne çıkabiliyor. Sertaç, Stimac gibi uzunlar da sıçrama yapmıştı. Umarım bu yıl da hem oyuncularımız bireysel anlamda sıçrama yapar hem de takımımızı yukarıya çıkarır.
Gran Canaria neden olmadı?
Çok açıkça söyleyeyim; biz aslında sezon içinde sözleşmemizi uzatmıştık, prensipte anlaşmıştık. Ancak sezon boyunca yaşanan iniş çıkışlar, sıkıntılar, yoğunluklar ve artık burada oluşan karşılıklı güven işin resmileşmesi sürecini biraz uzatmıştı. Bizim o sözü kağıda dökeceğimiz akşam böyle bir teklif geldi. Oraya gidip görüşmem gerekiyordu ama öncesinde buraya verilmiş bir sözüm vardı, bu nedenle kendilerine teşekkür ettim. Pınar Karşıyaka’ya verdiğim söz, burada bulunmanın gerçekten beni mutlu edişi bu kararın daha iyi olduğunu gösteriyor. Belki ileride daha merkezi ve Avrupa Basketbolu’nda istikrarlı olarak daha fazla söz sahibi olan bir takımla bunu deneyebilirim.