Müzenin açılışının 10. yılı münasebetiyle hazırlanan yapıtlara ait düzenlenen toplantıda, Masumiyet Müzesi’nin birebir isimli romanıyla ilgili olduğunu söyleyerek, “Müzede, romandaki kahramanların kullandığı eşyalar, fotoğraflar, hayaller ya da onların havasını gösteren şeyler sergileniyor.” dedi. Pamuk, kitabın 33, 61, 62, 75, 76 ve 77. kısımlarını söz eden yeni yapıtların, 5 aylık çalışmanın sonunda tamamlandığını belirtti.
Müzenin, sonrasında kurulan Masumiyet Vakfına bağlandığını anlatan Pamuk, müzenin bilet fiyatlarıyla ayakta durduğunu hatta kâr ettiğini tabir etti. Pamuk, “Bu karı cebime atmıyorum. Bu yıl olduğu üzere müzeyle, sanatsal işlerle ilgili yeni kutular yapıyoruz. Kutuların replikalarını yapıyoruz. Vakfımız kar ediyor. Masumiyet Müzesi açılana kadar cebimden para verdim lakin açıldıktan sonra hiç para koymadım. Bununla da övünüyorum.” diye konuştu.
MÜZEYİ ZİYARET EDENLERİN YARISI YABANCI
Müzeyi 10 yılda 285 bin kişinin ziyaret ettiğini paylaşan müellif Pamuk, ziyaretçilerin yaklaşık yarısının yabancı olduğu bilgisini verdi. Kitaptaki fiyatsız biletin 36 bin kişi tarafından kullanıldığını lisana getiren Pamuk, en sevdiği kitabının Masumiyet Müzesi olmadığını da söyledi.
YENİ ROMANINI AÇIKLADI
Konuşmasında yeni bir roman yazdığını da aktaran Orhan Pamuk, “Belki de gençliğimde, 22 yaşıma kadar ressam olmak istediğim için, yazdığım bir romana tekabül eden, onu resimleyen, illüstre eden değil tekabül eden, onunla bir alakaya geçen bir şey yapma işini (romana) koymayı seviyorum. Artık bir roman yazıyorum. İsmi ‘Kağıt Oynayanlar.’ Kağıt oynuyorlar. Gelecek romanımı da tanıtmak için konuşuyorum. Yabancı kaynaklı oyun kağıtlarıyla oynuyorlar. Kahramanlar, kıssanın bir yerinde ortalarında konuşurken ‘Ya biz bunun neden yerlisini yapmıyoruz? Buradaki papaz dediğimiz kral yerine biz de padişah yapalım. Kraliçe yerine biz de hanım yapalım.’ diyorlar ve oyun kağıdı üretiyorlar. Oyun kağıtlarını nasıl ürettikleri romanımın kıssası lakin ben o oyun kağıtlarını da yapıyorum. Bu sefer bir müze yapmıyoruz ancak oyun kağıdı yapıyoruz.” biçiminde konuştu.
“BİR SİNEMA YAPMAK İSTİYORUM”
Gelecek devirde bir sinema yapacağını ve bunu müzedeki ekranlardan sunacağını anlatan Pamuk, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yukarıda iki ekran var. Biri, Kemal Füsun ile romanın son kısmında buluşunca, otel odasında çok sarhoş olup bir de sinek görüyor masanın üzerinde. ‘Kafamda, alkollü, sinekli, sürrealist bir sinema var.’ üzere bir cümle var. Kemal’in başındaki sineması yapmak istiyorum. Bilen teknik adamlarla bu türlü bir sinema yapmak istiyorum. O sineması önemsiyorum lakin şimdilik ona girişmiyorum. 6 saatlik ya da olağan bir sinema değil. Ya da bakarsınız o denli bir şey yaparım. Masumiyet Müzesi projesi bitmez.”
MASUMİYETLER MÜZESİ
Bir romandan esinlenerek hayata geçirilen birinci müze olan Masumiyet Müzesinde, 1950’li yıllardan itibaren İstanbul hayatına dair detaylar ve o devri yansıtan çeşitli nesneler dikkati çekiyor. Romandaki 83 kısmı temsil eden her bir eşya, fotoğraf ya da fotoğraf, camekanlı vitrinlerde ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.