Mehmet Perinçek arkadaşı Dugina’yı anlattı… Suikastin sırları

Moskova’ya giderken aracına yapılan bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Rus siyaset bilimci ve gazeteci Darya Dugina’yı, Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek anlattı.

Dugina’yı 11 yaşından bu yana tanıyan Perinçek, “Çok birikimli, Türkiye’yi seven, Türkiye’nin kültürüne aşık biriydi. Türkçe öğreniyordu. Türkiye’nin başarılarının hem Suriye’de hem Doğu Akdeniz’de hem KKTC’de hem Ege’de Rusya’nın başarılarının zeminini yarattığını görüyordu. Kamuoyunun önünde de bunu sık dile getiriyordu.” dedi.

Dugina’nın sadece ABD karşıtı olmadığını, onu bertaraf etmek için eylem içinde de olduğunu vurgulayan Perinçek “İstedikleri taşeronu vs kullanmış olabilirler ama arkasındaki büyük güçleri görmemiz gerekir.” dedi.

Aydınlık’ın haberine göre Mehmet Perinçek, Dugina’yı şöyle anlattı:

“Bu hain suikastin gerçekleştiği döneme ve zamana bakmak lazım. Bir taraftan Atlantik Cephesi Kiev rejimi üzerinden Ukrayna savaşını daha da genişletmeye çalışıyor. Kırım’a yani Güney Rusya’ya doğru savaşın genişletilmesi için provokasyonların yapıldığı bir dönem. Aynı zamanda Zaporijya şehrindeki Zaporijya Nükleer Santraline yönelik Kiev rejimi tarafından saldırıların gerçekleştiği bir dönem. Yeni bir Çernobil faciasının yaratılmaya çalışıldığı bir zaman. ABD, savaşı Ukrayna dışına da yaymaya çalışıyor. Savaşı elinden geldiği kadar uzatmaya çalışıyor. İlk önce bunu Moldova üzerinden denediler arkasından Kaliningrad krizi üzerinden bu savaşın Litvanya vs üzerine de sıçraması için provokasyonlarda bulundular. Fakat bunların başarısız olmasıyla şimdi Kırım Nükleer Santral saldırıları başladı.

“Diğer taraftan da Rusya içinde bir terör dalgası yaratılmak isteniyor. Bu dönemde bu suikastin gerçekleşmesi anlamlı. Hedefin sadece Dugin olmadığını da söylemek gerekir. Darya Dugina son dönemde hem Rusya’da hem de uluslarası politikada önemli roller oynadı. Özellikle Türkiye’yle ilişkiler konusunda ciddi katkılar sundu. Bu suikastin en temel nedeni bu. Rusya’da sadece Amerikan karşıtı olmak ABD açısında çok büyük bir tehlike arz etmiyor ya da Türkiye’de ABD karşıtı olmak da tek başına Amerika açısından bir tehlike değil. Ne zamanki Amerika’nın tehdidini dengeleyecek ve onu bertaraf edecek uluslararası ittifaklar mazlumesi yaratan bir pratik içindesiniz ancak o zaman ABD’nin tehdit alanına giriyorsunuz.
“Düzenli olarak Türk basınını takip ediyordu, haberleri Rusça’ya çeviriyordu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Vatan Partisi’nin, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rusya’ya yaptığı destek açıklamalarını, çevirip Rus basınına servis ediyordu. Yani Rus haber ajanslarının geçmediği açıklamaların, Rusya tarafından okunmasını ve yayılmasını sağlıyordu. Bunların okunmasıyla birlikte Rusya’da Türkiye’ye yönelik güven artıyordu.”

‘DARYA ATLANTİK İÇİN TEHDİTTİ’

“Rusya’daki Avrasyacılar Türkiye’deki ittifakı savunuyorlardı. Darya bunun en önünde gelen isimlerden biriydi. Atlantik Cephesi açısından tehdit oluşturuyorlardı. Rusya’daki Türk düşmanı Amerikan karşıtları bir tehdit değil, ABD için. Ya da Türkiye’deki Rus düşmanı da sözde Amerikan karşıtları da bir tehdit değil, ne İngiliz ne Amerikan politikalarına. Ancak hem Darya hem de babası Türkiye Rusya ilişkilerinde önemli rol oynamışlardı.

SOÇİ VE TAHRAN’DAKİ ROLÜ

“Özellikle son olarak Soçi ve Tahran zirvelerinin hazırlanmasında, Libya için Türkiye ve Rusya’nın ortak noktada buluşması ve işbirliğini geliştirmesi açısından o zeminin yaratılmasında Darya oldukça faal şekilde çalıştı. Bu saldırı basit bir Ukrayna milliyetçi örgütünün saldırısı değil. Arkasında ABD ve İngiltere gibi Atlantik Cephesinin önde gelen güçleri bulunmaktadır. İstedikleri taşeronu vs kullanmış olabilirler ama arkasındaki büyük güçleri görmemiz gerekir.

‘TÜRK-RUS İŞBİRLİĞİNİ KARARLI BİR ŞEKİLDE SAVUNUYORDU’

“Darya sadece perde arkasında değil, kamuoyu önünde de Türk-Rus işbirliğini çok kararlı bir şekilde savunuyordu. Ben Darya’yı 11 yaşından beri tanıyorum, çok birikimli Türkiye’yi seven Türkiye’nin kültürüne aşık biriydi. Türkçe öğreniyordu. Türkiye’nin başarılarının hem Suriye’de hem Doğu Akdeniz’de hem KKTC’de hem Ege’de Rusya’nın başarılarının bir zeminini yarattığını görüyordu. Kamuoyunun önünde de bunu sık dile getiriyordu.

SURİYE İLE NORMALLEŞME SEVİNCİ

“Darya iki günde bir Rusya’nın en önemli televizyonlarına çıkardı. Buralarda Türkiye’nin kritik meselelerinde Türkiye’nin çıkarlarını savunan bir çizgi izlerdi. Rusya’daki Türk düşmanlarına itiraz eder mücadele ederdi. Türkiye’ye yan gözle, şüpheyle bakanları ikna etmek üzere bir argüman geliştirirdi. Birkaç gün önce bana Rus Savunma Bakanlığının kanalındaki programın videosunu gönderdi. ‘Bir amca orda Bozkurtları suçladı, Türk milliyetçilerinin asla böyle bir şey yapmayacağını söyleyerek onu düzelttim. FETÖ’yü anlattım’ diye de sevinçle bana anlattı. Bu sadece bir örnek. Bunun gibi onlarca TV programında PKK/PYD’ye karşı tavrını ortaya koyan, PKK/PYD’nin temizlenmesinde Rusya’nın rol oynaması gerektiğini ifade eden beyanları vardır. Diğer taraftan da perde gerisinde Rus devletinin bu noktada ikna edilmesinde önemli rol oynamıştır. Çok sık bize gelir giderdi. İki önce bize gelmişti. Türkiye Suriye ilişkilerinin normalleşmesini konuştuk. Büyük sevinç duymuştu. Darya’nın hedef alınması tesadüf değil.

ERMENİSTAN’DAN ÜZERLERİNE ATEŞ AÇILDI

“Sadece Darya değil babası da uzun seneler, Türk Rus ilişkilerinin gelişmesine ciddi katkılar sundu. Özellikle uçak krizi dönemi, 15 Temmuz Fetullahçı Amerikancı Darbesi dönemi ve öncesinde Türkiye’yi uyarması vs. 2004 Aralık ayında Dugin KKTC’yi ziyaret etti. Denktaş’la o zaman görüştü. Daha o zamandan KKTC’nin tanınması gerektiğini savunuyordu. Dünya çapında KKTC’nin anlatılmasında baba Dugin’in önemli rolleri oldu. Darya’nın sadece Türkiye meselesi değil, Karabağ konusunda da kararlı duruşları vardı. Darya, Donbass’ı ziyaret etti. 2016 yılında Donbass öncesinde Karabağ Savaşından önce birkaç günlük Ermenistan Azerbaycan savaşında, bazı önemli tepe ve stratejik noktalar geri alındı. Azerbaycan, Karabağ’ın da sinyallerini verdi. O dönemde Darya da babası da tepeleri ziyaret ettiler. Orada Azerbaycan askerlerine moral verdiler. Ermenistan tarafından kendilerine ateş açıldı. Karabağ’da da aynı desteği gösterdiler. Rusya’nın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün sağlanmasında etkin bir rol oynamasında katkı sundular.

“Hedef alınmaları bu sebeplerdendir. Darya geçen aylarda ilk önce ABD’nin, arkasından İngiltere’nin, sonra Avusturalya’nın yaptırım listelerine girdi. İngiltere’nin listesine iki kere girdi, o zaman aramızda da konuşmuştuk ne yapmak istiyorlar diye. Sebepleri de ortaya çıkıyor. Bizzat bu yaptırım listeleri de Darya’nın hedef gösterilmesine zemin hazırlamıştır.

‘RUSYA’NIN PARLAYAN YILDIZI’

“Bilgi birikimiyle genç yaşına rağmen önemli noktalara gelmiştir. Rus devletinin en önemli noktalarına gelebilecek potansiyele sahipti. Bunu herkes ifade ediyordu. Rusya’nın parlayan yıldızdı.

‘O ARABADA HEPİMİZ VARDIK’

“Darya’ya yapılan saldırı ne Rusya ne Türkiye’yi hedef almaktadır, Türk-Rus işbirliğini hedef almaktadır. ABD’nin hedef aldığı ya da egemenliklerini ortadan kaldırmak istediği bütün ülkeleri hedef almaktadır. O patlayan arabada sadece Darya yoktu hepimiz o arabadaydık. Bütün ezilen uluslar, egemenliklerini koruyan, daha adil bir ekonomik düzen isteyen bütün herkes o arabadaydı. Darya’nın acısı bizden gitmeyecek. Bütün ezilen ulusların, Avrasya Cephesinin başı sağ olsun.”

‘İNSANLIĞIN BÜYÜK YÜRÜYÜŞÜNDE’

Dugina ile Donbass’a giden gazeteci heyetinde yer alan Onur Sinan Güzaltan da şunları söyledi:

“Darya Dugina’yla Moskova’da tanıştım. Donetsk ve çatışmaların sürdüğü şehirleri birlikte ziyaret ettik. Stefan Zweig’in deyişiyle ‘yıldızı parlayan’ insanlardandı. Zeki, metodik ve yalın… Yeni fikirlere açık fakat aynı zamanda davasına sadık bir insandı… Teorik meselelerde farklı düşünsek de Amerikan emperyalizminin bölgeden defedilmesi konusunda hemfikirdik. Türkiye, Türk kültürü ve Türkçeye büyük merakı vardı. Türk-Rus dostluğu için çabalıyordu. İnsanlığın büyük yürüyüşündeki yerini aldı. Huzur içinde uyusun…”

‘FESTİVALE BERABER GİDECEKTİK’

Aleksandr Dugin ve kızı Darya Dugina, cumartesi akşamı Moskova’nın Zakharovo köyündeki “Gelenek ve Tarih” festivaline katılmıştı. Dugina festivalin onur konuğuydu. Saldırı da dönüş yolunda yaşanmıştı. Perinçek’in de festivale davet edildiği, gitseydi geçmiş yıllarda olduğu gibi önceki günkü saldırı sırasında da Dugina’nın aracında olacağı öğrenildi:

“Darya, katledildiği gün bir festivalden dönüyordu. Festivale bizi de davet etmişlerdi. O festivale önceki senelerde birlikte gidip gelmiştik. Bu sene özel bir sebepten dolayı gidemedik. Belki de o arabada bizler de olabilirdik.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir