Hubble Uzay Teleskobu(HST) şimdiye kadar birçok keşfe imza attı ancak yaklaşık 20 yıl öncesinin teknolojisiyle geliştirilen teleskop artık görevini tamamlıyor. Hubble’ın yerine geçen James Webb Uzay Teleskobu(JWST) ise güncel teknolojileri barındırıyor ve evrene faklı bir bakış açısı sunuyor.
JWST, geçtiğimiz Aralık ayında fırlatıldı ve uzun hazırlıklar sonucunda ilk görüntülerini kaydetmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde JWST tarafından yakalanan ve bilimsel araştırmalar için kullanılabilecek ilk renkli görüntüler paylaşıldı. Bu görüntülerle birlikte HST ve JWST arasındaki farklar da ortaya çıkmış oldu.
Karina Bulutsusu
NASA’nın “Kozmik Uçurumlar” olarak adlandırdığı bu görsel, esas olarak genç, yıldız oluşturan ve Karina Bulutsusu‘nun iç kenarında bulunan NGC 3324 bölgesini gösteriyor. Yaklaşık 7.600 ışıkyılı uzaklıktan gelen bu görüntü, yıldız oluşum sürecine ışık tutacak.
2006 ve 2008 yılları arasında toplanan verilerle oluşturulan Hubble görüntüsü üstte yer alıyor. Altta yer alan ve JWST tarafından kızılötesi ışıkta yakalanan görüntü ise daha önce görünmeyen yıldız doğum alanlarını ilk kez ortaya koyuyor.
Güneyin Halka Bulutsusu(NGC 3132)
Yaklaşık 2.500 ışıkyılı uzaklıkta bulunan ve Güneyin Halka Bulutsusu olarak da bilinen NGC 3132, ölmekte olan bir yıldızı ve onu çevreleyen gaz bulutunu kapsıyor. Gaz bulutunu ortadaki parlak yıldızın hemen yanında görülen daha sönük bir yıldız oluşturuyor. Görsellere bakıldığında mavi renkler, bulutsunun iç bölgesiyle sınırlı olan en sıcak gazı temsil ederken kırmızı renkler, dış kenarda yer alan en soğuk gazı gösteriyor.
1998 yılında çekilmiş olan soldaki Hubble görüntüsüne karşılık sağdaki JWST görüntüsü, bulutsuya daha net bir bakış sunarken yıldızların nasıl evrimleştiğine ve çevrelerini nasıl dönüştürdüğüne dair çalışmaların gerçekleştirilmesini sağlayacak.
Stephan Beşlisi
Stephan Beşlisi, Dünya’dan 290 milyon ışıkyılı uzakta etkileşim halindeki dört galaksiden (NGC 7317, NGC 7318A, NGC 7318B ve NGC 7319) ve 40 milyon ışıkyılı uzaklığıyla bu dörtlüye göre daha yakında bulunan ve sarmal galaksi olan NGC 7320‘den oluşuyor.
Solda yer alan Hubble görüntüsü 2009 yılında yayınlanırken sağdaki James Webb’den gelen Stephan Beşlisi’nin görüntüsü, yayınlanan en büyük görüntü olma özelliğini taşıyor. 150 milyondan fazla piksel içeren ve yaklaşık 1.000 ayrı görüntü dosyasından oluşturulan görsel, etkileşim halindeki galaksilerin birbirleri içinde yıldız oluşumunu nasıl tetiklediğinin incelenmesine yardımcı olacak.
SMACS 0723
“Webb’in İlk Derin Alanı” olarak lanse edilen SMACS 0723 galaksi kümesi, binlerce galaksiyi içinde barındırıyor. Galaksi kümesinin görüntüsü, 13 milyar yıldan daha uzun bir geçmişe bakış sağlıyor.
Webb’in Yakın Kızılötesi Kamerası (NIRCam) tarafından kaydedilen bu görüntü, toplamda 12.5 saatlik kaydın birleştirilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Hubble ve James Webb görüntüleri benzer gibi görünse de JWST, binlerce uzak galaksinin benzeri görülmemiş bir ayrıntıda görünümünü sunuyor. Bilim insanları, en eski galaksilerin kütleleri, yaşları, oluşum tarihleri ??ve bileşimleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilecek.
Hubble ve James Webb’in görüntülerindeki farklılıklar neden oluşuyor?
James Webb Uzay Teleskobu, Hubble Uzay Teleskobu‘nun bilimsel halefi olarak görev yapıyor. Hubble, bazı kızılötesi yetenekleri olsa da incelemelerini öncelikle optik ve morötesi dalga boylarında gerçekleştiriyor. Buna karşılık James Webb, evreni kızılötesi inceliyor.
İki uzay telesobu arasındaki bir diğer fark ise ışık toplama alanlarında ortaya çıkıyor. JWST’nin birincil aynası HST’nin birincil aynasına oranla çok daha büyük. James Webb, yaklaşık 6,5 metre çapında bir birincil aynaya sahipken Hubble’ın aynasının çapı, 2.4 metreden daha küçük.Bu da yapılan hesaplamalar sonucunda Webb’in Hubble’dan yaklaşık 6.25 kat daha fazla ışık toplama alanına sahip olduğunu gösteriyor.
Farklardan bir başkası, teleskopların konumları. Hubble, Dünya’nın yaklaşık 570 km uzaklıktaki yörüngesinde bulunuyorken James Webb, Dünya’dan 1.5 milyon kilometre uzakta L2 (Lagrange noktası 2) etrafında dönüyor.
James Webb’in kızılötesi teleskop olması, ışık toplama alanının büyüklüğü ve konumu, ona Hubble’a oranla daha erken galaksileri gözlemleme imkanı sunuyor.
ABD ve Rusya, ISS’e uçuşlar için ortaklık kurdu
James Webb Uzay Teleskobu tarafından yakalan ilk tam renkli bilimsel görüntüler, teleskobun genel bilim operasyonlarının resmi başlangıcını temsil ediyor. Webb, kızılötesi evrenin ortaya çıkarılması için önemli bir rol üstlenecek.