Şu felaket Orta Doğu hengamesi içinde beni gülümseten tek haberi TRT Haber’in bir X paylaşımında gördüm.
Samimi söylüyorum hoşuma gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir pastaneye gitmiş.
Orada vatandaşlarla sohbet ediyor.
Herhalde yalnızca AKP’ye yakın vatandaşların gittiği bir pastane olmalı ki, herkes Cumhurbaşkanına çok sıcak ilgi gösteriyor.
“Aferin, demek ki frappeye biliyorsun”
Bu ortada pastanenin bir çalışanı ile yaptığı sohbet çok dikkatimi çekti.
Pastanenin çalışanı bir bayan geliyor ve kendini Cumhurbaşkanı’na tanıtıyor.
Cumhurbaşkanının önünde bir bardak içinde sütlü kakaoya benzeyen bir şey görünüyor.
“Sen mi yaptın?” diye sorunca, bayan “Evet” diye yanıt veriyor.
Cumhurbaşkanı da “Bravo demek frappeyi biliyorsun…”
Bu yanıttan aklıyoruz ki önündeki içecek “frappe” ve frappeyi Cumhurbaşkanı da biliyor.
Pastane çalışanının bildiği “frappe”yi bilmeyenlere
Ama eminim Türkiye’de bilmeyen çok kişi vardır, o nedenle frappe nedir yazayım.
coffemagg.com.tr isimli siteye nazaran;
“Frappe, su ve buzla hazırlanan soğuk kahve bazlı bir içecek çeşididir.”
Ferahlatıcı bir tadı vardır.
Sallanarak (shaken) yahut karıştırılarak (blended) yahut dövülerek (beaten) hazırlanır.
Frappe
1957’de Selanik kahve fuarında doğan bir içecek
1957 yılında Selanik’te düzenlenen kahve fuarı sırasında sıcak su bulamayan bir barista tarafından tesadüfen bulunmuş ve bir anda Yunanistan’ın en çok içilen kahve tipi haline gelmiştir.
Kelime olarak “frappe” Fransızca’dan geliyor.
“Çalkalanmış, dövülmüş” demek.
Demek ki frappe Batı kökenli bir içecek olarak Türkiye’nin muhafazakâr kısmının sözlüğüne de girmiş.
Bu demektir ki, Batı’dan yayılan bir yeme içme kültürü Türkiye’ye de yayılıyor.
Yani “milli ve yerli”yeye meydan okuyan “küresel bir gastronomi” eseri.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda içilen ejder suyu, 2018 (Kaynak: Vahap Munyar, Hürriyet)
Külliye’nin unuttuğumuz “chia tohumlu smootie”si
Videoyu seyrederken geriye döndüm.
Vahap Munyar, Hürriyet’te çalışırken Külliye’deki bir davetin içecek menüsünü yayınlamıştı.
Bu menü bütün Türkiye’yi şaşırtmıştı.
Benimse çok hoşuma gitmişti.
Çok da eğlenmiştim.
|
Haydi hatırlayalım o eski Külliye kokteyl menüsünü O kusursuz Külliye kokteyl menüsü şöyleydi: (*) Ejder meyveli smoothie (Chia tohumu eşliğinde) (*) Efuli (Liçi meyvesi eşliğinde) (*) Aloevera(Starex meyvesi eşliğinde) |
O günkü Külliye şefi içki menüsüyle gurur duyuyordu
Ne yazık ki Külliye’deki yenilik arayışları olan şef, bilhassa muhalefet kısmından gelen tenkitler ve alaycı yaklaşımlar nedeniyle bu çeşit menülerden vazgeçti ve Külliye davetlerinde sunulan içecekler ve yiyecek sıradan şeyler haline geldi.
Oysa artık görüyoruz ki Cumhurbaşkanı bu türlü yeniliklere açık.
Umarım Külliye şefi bu kısacık TRT görüntüsünü seyreder yine cesaretlenir.
Hatta menüye frappeyi de kor.
Muhafazakâr kısmın kokteyl merakını 10 yıl evvel At Pazarı’ında fark etmiştim
Muhafazakâr kısımdaki bu gastronomik arayışı yıllar evvel Fatih’te At Pazarı derilen yerde fark etmiştim.
Orada muhafazakâr gençlerin toplumsallaştığı yerler var.
Bir gazeteci ile orada buluşmuştuk.
Mekânların sahipleri beni tanıyınca davet ettiler.
Külliye’deki 30 Ağustos Resepsiyonu menüsünden, 2018
“Ertuğrul Bey bizde alkol yok ancak şahane kokteyller var”
Hepsi birebir şeyi söylüyordu.
“Ertuğrul Bey bizde alkollü içecek yok fakat uzak doğu meyvelerinden yaptığımız şahane kokteyllerimiz var” demişlerdi.
İçecekleri için “kokteyl” sözü kullanmaları çok dikkatimi çekmişti.
Bu eğilimi daha sonra Külliye davetlerinde içecek menüsünde görmüştüm.
Üstelik şef, kokteyl menüsünü yazılı bir kart üzerinde bütün davetlilere veriyordu.
Övünüyordu yani bu menüsü ile.
Yazık oldu.
Ejder meyvesi
Yaratıcı şef hevesini kaybedince Külliye de bir rengini kaybetmişti
O şefin hevesinin kaçmasıyla griye bürünmüş Külliye de çok hoş nadir rengini kaybetmişti.
O nedenle “ejder meyveli smootie”den “frappe”ye yatay geçişi anlatan bu görüntüyü sevdim.
Tabii şunu da biliyorum.
Ben bu frappe muhabbetini sevdim diye muhalefetin kızgın mensupları beni hiç sevmeyecek fakat sevmesinler.
Neticede daha 2028’e kadar Erdoğan Cumhurbaşkanı’mız.
Onun gülmesine hasret kaldığımız yüzünde hafif bir tebessüm görünce şu kararmış, karartılmış dünyamda üç metrekare bir vahaya sığınmış üzere hissediyorum kendimi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara’daki pastane ziyareti, 18 Eylül, AA
Diyeceksiniz ki “Bir bardak frappeden bu sonuç çıkar mı?”
Ayrıca Batılı hayat biçiminin bir eserin, toplumumuzun muhafazakâr kısmının hayat üslubuna girmesi de uygun bir şey.
Bakarsınız, bunlar çoğalır da şu bizi felaketten felakete sürükleyen Orta Doğu saplantımızdan kurtarır.
Diyeceksiniz ki; pastanede bir bardak frappeden bu türlü bir sonuç çıkar mı…
Oradan çıkmasa bile benim iflah olmaz iyimserliğimden çıkar.