İnsanlık tarihinin en kötü yıllarından biri olarak anılan ve dünyayı esir alan Covid-19 pandemisinin damga vurduğu 2020’nin ardından 2021, birçok kişi için umutlu beklentilerle başlamıştı.
Neyse ki 2021 bir önceki yıl kadar çalkantılı geçmedi, Covid-19 aşıları pandemi kabusunun sona erebileceğine dair umutları artırdı. Yine de pandemi, 2021’e de damgasını vurdu ve geleceğe ilişkin belirsizliğin sürmesine yol açtı.
2021’de küresel siyasette öne çıkan olayları ve gelişmeleri derledik.
ABD’de dünyayı şoke eden Kongre baskını
2021, bir önceki yıl kadar çalkantılı bir yıl olmadı ama kesinlikle çok hızlı başladı. Dünya, ABD’deki başkanlık seçimlerinin sonuçlarını beklerken Washington’dan gelen görüntülerle şoke oldu.
Seçimi kaybettiğini kabul etmeyen Başkan Donald Trump’ın destekçileri ve aşırı sağcı gruplar, seçim sonuçlarının onaylanması için düzenlenen oturum sırasında Kongre binasını bastı. Binlerce kişinin katıldığı baskında, bazıları ilginç kostümleriyle dikkat çeken protestocuların binanın büyük bölümünü ele geçirmesinin ardından Ulusal Muhafızlar binayı kuşattı. Kongre üyeleri hızla tahliye edilirken içeride yaşanan şiddette biri polis 5 kişi hayatını kaybetti.
Seçimde Trump’ı galip eden Joe Biden, “Bu bir protesto değil, başkaldırıdır. Bütün dünya bizi izliyor” dedi.
ABD tarihinin en korkunç olaylarından biri olan ve ülkede iç savaş endişelerinin güçlenmesine yol açan baskınla ilgili yürütülen soruşturmada, binaya giren pek çok kişi gözaltına alındı. Halkı isyana teşvik etmekle suçlanan Trump ise, hakkında ikinci kez azil süreci başlatılan ilk ABD başkanı oldu ancak şubatta Senato’da yapılan oylamada aklandı.
Biden, ABD’nin 46. başkanı oldu
ABD Kongre baskınının şokunu atlatmaya çalışırken, 3 Kasım 2020 seçimlerinde Trump’ı mağlup eden eski eski Başkan Yardımcısı Joe Biden, 20 Ocak’ta olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı ABD Kongresi’nde yemin ederek başkanlık koltuğuna oturdu. Kamala Harris de, ABD’nin ilk kadın başkan yardımcısı oldu.
Trump’ın törene katılmaması kimseyi şaşırtmadı. ABD’nin en yaşlı başkanı olan 79 yaşındaki Biden, törendeki konuşmasında “Bugün Amerika’nın günü, demokrasi üstün geldi” dedi, görevdeki ilk gününde de Trump’ın bazı tartışmalı politikalarını rafa kaldırmak üzere 17 kararnameye imza attı.
Dış politikada değişim sinyali veren Biden, yıl boyunca yaptığı birçok konuşmada da “ABD geri döndü” ifadesini kullandı.
Rusya ve Batı arasında Navalni krizi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i en sert eleştiren isimlerden muhalif Aleksey Navalni’nin sinir gazıyla zehirlendiği iddiası, 2020’de dünya çapında ses getirmişti. Bizzat Putin’in emriyle zehirlendiğini öne süren Navalni, tedavi gördüğü Almanya’dan döner dönmez 17 Ocak’ta Moskova’daki havaalanında gözaltına alındı.
Yolsuzluk suçlaması nedeniyle aldığı tecilli hapis cezası şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklanan Navalni, hapishanede bir süre açlık grevi düzenlerken destekçilerinin gösterilerinde de yüzlerce kişi gözaltına alındı.
ABD ve AB’nin de aralarında olduğu ülke ve kurumlar, tepki olarak Rusya’ya bir dizi yaptırım uygulanmasına karar verdi. Putin ise, nisandaki ulusa sesleniş konuşmasında “Köprüleri yakmak istemiyoruz, ama birileri bizim iyi niyetimizi zayıflık olarak yorumlarsa tepkimiz hızlı ve sert olur” diyerek Batılı ülkelere meydan okudu.
Körfez’de barış rüzgarları
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 2017’de “terör gruplarını desteklediği” gerekçesiyle Katar’la diplomatik ilişkileri kesmiş ve ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.
Körfez bölgesindeki 3,5 yıl süren kriz, ocakta Suudi Arabistan’da düzenlenen 41. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’nde imzalanan anlaşmayla sona erdi. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Katar Emir Şeyh Temim bin Hamed el Sani’yi havalimanında sarılarak karşılamasıyla, krizin bitişi dünyaya ilan edildi.
Körfez krizinin sona ermesi, sadece Arap dünyasında değil Ortadoğu’da da bölgesel dinamikleri etkileyecek bir gelişme oldu.
İngiliz Kraliyet ailesine Megxit şoku
İngiltere’de Kraliyet ailesi, 2021’in ilk günlerinde ülkede de deprem etkisi yaratan bir olayla sarsıldı. Kraliçe 2. Elizabeth’in torunu Sussex Dükü Prens Harry ve ABD’li oyuncu eşi Meghan Markle, Kraliyet ailesindeki üst düzey görevlerinden çekildiklerini ve maddi bağımsızlıklarını kazanmak için çalışmayı planladıklarını açıkladı.
“Megxit” olarak anılan olayla ilgili tartışmalar sürerken, Prens Harry ve eşi, martta Oprah Winfrey’le röportajlarında bombayı patlattı. Kraliyet ailesine katıldıktan sonra intiharın eşiğine geldiğini söyleyen Markle, “Ben hamileyken, bebeğimin prens ya da prenses olmasını istemediler. Oğlum doğduğunda ten renginin ne kadar koyu olacağına dair konuşmalar oluyordu ve bundan endişeleniyorlardı” diyerek ırkçılık iddialarının fitilini ateşledi.
Prens Harry de, ailesinin mali kaynaklarını kestiğini ve babası Prens Charles’ın kendisine destek vermediğini söyleyerek sitem dolu açıklamalarda bulundu. Buckingham Sarayı ise ırkçılık iddialarının araştırılacağını bildirdi.
Myanmar’ı iç savaşın eşiğine getiren darbe
Myanmar ordusu, 2020’deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddiasıyla 1 Şubat’ta yönetime el koydu ve 10 yıllık demokrasi sürecine son verdi.
Seçimde ordunun desteklediği ana muhalefetteki Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisi büyük darbe almış, iktidardaki Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi büyük yükselişe imza atmıştı.
Yıllarca ülkeyi cuntayla yöneten ordunun son darbesinin ardından, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii ile beraber iktidar partisinden çok sayıda yönetici gözaltına alındı, bir yıl süreyle olağanüstü hal ilan etti. Darbe karşıtlarının protestoları şiddetle bastırılırken, olaylarda 1000’den fazla kişi hayatını kaybetti, binlerce gösterici gözaltına alındı.
Darbenin ardından sivil hükümet, artan şiddete karşı darbe karşıtlarını korumak üzere Myanmar Ulusal Savunma Birliği adıyla bir düzenli ordu kurdu. Darbe karşıtı gruplarla ordu arasında süren çatışmalar, ülkeyi neredeyse iç savaşın eşiğine getirdi.
Süveyş Kanalı’nda dünya ticaretine darbe vuran kaza
Dünyanın en önemli ticaret yollarından biri olan ve Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan Mısır’daki Süveyş Kanalı, The Ever Given adlı yük gemisinin 23 Mart’ta karaya oturmasıyla günlerce kapalı kaldı. Dev geminin dar kanalda sıkışarak yolu kapatması, uzun gemi kuyrukları oluşmasına ve dünya genelinde sevkiyatlarda ciddi aksamalar yaşanmasına yol açtı.
Günler süren yoğun çalışmalar sonucu gemi, 29 Mart’ta yeniden yüzdürüldü ve Süveyş Kanalı deniz trafiğine yeniden açıldı.
Küresel ticareti önemli ölçüde aksatan bu olayın günlük maliyeti 9,6 milyar doları buldu.
George Floyd davasında adalet
ABD’de polis şiddetine ve ırkçılığa karşı büyük protestolara yol açan George Floyd cinayetiyle ilgili davada karar 5 Kasım’da açıklandı.
46 yaşındaki siyah ABD’li George Floyd, 25 Mayıs 2020’de Minneapolis kentinde gözaltına alındığı sırada, polis memuru Derek Chauvin’in 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca “Nefes alamıyorum” diye yalvarmış ve sonrasında hayatını kaybetmişti.
“Nefes alamıyorum” sözü sadece ABD’de değil birçok ülkede ırkçılık karşıtı hareketin sloganlarından biri haline gelirken, mahkeme Chauvin’i cinayetten suçlu buldu ve 22,5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Kararın ardından Floyd’un ailesi “Artık nefes alabiliyoruz” açıklamasında bulunurken ABD Başkanı Biden da, kararın değişim için önemli bir adım olduğunu ama yeterli olmadığını söyleyerek reform sözü verdi.
İsrail, Gazze’yi yine vurdu
İsrail polisinin işgal altındaki Doğu Kudüs’te Filistinlilere yönelik baskıyı artırması ve 7 Mayıs’ta Mescid-i Aksa’da cemaate saldırması, diken üzerindeki bölgede tansiyonu hızla yükseltti.
Mescid-i Aksa’da ses bombaları ve plastik mermiyle düzenlenen saldırıda çok sayıda Filistinli yaralanırken, Türkiye de olaya sert tepki gösterdi.
Çatışmalar giderek şiddetlenirken, İsrail Hamas’ın roket saldırıları üzerine Gazze’ye hava saldırıları başlattı. Gazze’de 10 Mayıs’ta başlayan saldırılarda 248 Filistinli hayatını kaybetti ve sivillerin de yaşadığı çok sayıda bina yıkıldı.
İsrail tarafında da roket saldırıları sonucu 12 kişi hayatını kaybederken, Gazze’den atılan yüzlerce roketin İsrail’de yarattığı yıkım, ülkenin ünlü hava savunma sistemi Demir Kubbe’nin etkinliğiyle ilgili soru işaretlerini gündeme getirdi.
Saldırıların 11. gününde İsrail ve Hamas arasında Mısır’ın arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşması, 21 Mayıs’ta yürürlüğe girdi.
12 yıllık Netanyahu iktidarının sonu
Uzun süre siyasi kriz yaşayan İsrail, 23 Mart’ta 2 yıl içinde 4. kez genel seçim için sandığa gitti ve Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud partisi seçimi önde tamamladı. Ancak Netanyahu’nun hükümeti kurma çabaları sonuçsuz kaldı ve Yeş Atid (Gelecek Var) ile Yamina partileri koalisyon hükümeti için anlaşmaya vardı. Seçimde sürpriz bir başarı elde eden İsrail vatandaşı Filistinliler tarafından kurulmuş Birleşik Arap Listesi de yeni koalisyona destek verdi.
Yeni hükümetin haziranda güvenoyu almasıyla 12 yıldır devam eden Netanyahu dönemi bitti. Aşırı sağcı Yamina lideri Naftali Bennett başbakanlık koltuğunun yeni sahibi oldu.
İran’da ultra muhafazakar cumhurbaşkanı dönemi
Uzun süredir ekonomik krizle boğuşan İran, 18 Haziran’da yeni cumhurbaşkanını seçti. Yıllardır muhafazakarlar ve reformcular arasında çekişmenin yaşandığı cumhurbaşkanlığı seçimi, adeta sonucu belli bir seçim olarak dikkat çekti.
Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin neredeyse hiçbir reformcu adayın yarışmasına izin vermemesi tepkilere yol açarken, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yakın bir isim olan Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi’nin açık ara farkla seçimi kazanması sürpriz olmadı.
Hamaney’in halefi olabileceği konuşulan “ultra muhafazakar” Reisi, ılımlı bir isim olan Hasan Ruhani’nin ardından ağustosta yemin ederek göreve başladı.
Reisi döneminde İran’ın en önemli gündemlerinden biri, 5+1 ülkeleriyle Viyana’da devam eden nükleer görüşmeler.
Kanada’da karanlık geçmişten kalan isimsiz mezarlar
Kanada’da mayıs ayında eski bir yatılı kilise okuluna ait arazide bulunan çocuk cesetleri, ülkede geçmişte yaşanan yerli katliamının boyutlarını gözler önüne serdi. Yerli çocuklarına ait yüzlerce kimsesiz mezarın daha bulunması ülkeyi ayağa kaldırdı ve ırkçılık karşıtlarını sokaklara döktü.
Tüyler ürperten keşif, ülkede bir dönem yerli çocukların asimilasyonu için kullanılan yatılı Katolik okullarındaki korkunç şiddeti, binlerce çocuğun ölümünün kayıtlara bile geçmediğini ortaya koydu.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau,“Ölenleri hayata döndüremeyiz ama sistemik ırkçılıkla mücadele etmek için yerli halklarla birlikte çalışmaya devam edebiliriz” dedi. Trudeau’nun özür dilenmesi yönündeki çağrısına karşın Papa Francis, hayatını kaybeden çocuklar için dua ettiğini belirtmekle yetindi.
Haiti’yi sarsan suikast
Latin Amerika’nın en yoksul ülkesi Haiti, 7 Temmuz’da Devlet Başkanı Jovenel Moise’nin evinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesiyle sarsıldı. 53 yaşındaki Moise’nin öldürülmeden önce işkence gördüğü ve eşinin yaralandığı saldırının ardından ülkede acil durum ilan edildi.
Suikastın arkasında yabancı paralı askerlerden oluşan bir komando birliği olduğu açıklanırken, olayda ABD’nin parmağı olduğuna dair iddialar tartışma yarattı.
Afganistan’da Taliban’ın iktidara dönüşü
“ABD’nin en uzun savaşı” olarak tarihe geçen Afganistan’daki müdahale, son derece kaotik bir şekilde sona erdi. ABD Başkanı Biden’ın Taliban’la Şubat 2020’de varılan barış anlaşması kapsamında Afganistan’dan çekilme takvimini açıklaması, ülke topraklarında hızla ilerleyen Taliban’ın iktidarı ele geçireceği endişelerine yol açmıştı.
Nihayetinde bu endişeler beklenenden de önce gerçeğe dönüştü, daha ABD öncülüğündeki uluslararası güçlerin çekilme süreci tamamlanmadan Taliban başkent Kabil’i kuşattı. Batılı ülkelerin trilyonlarca dolar harcadığı Afgan hükümeti birkaç saat içinde çözüldü.
Taliban, 15 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeden kaçmasının ardından Kabil’de kontrolü çatışmasız şekilde ele geçirdi.
Birçok ülkenin vatandaşlarını apar topar ülkeden tahliye etmeye çalıştığı bu süreçte, havalanmadan önce uçaklara tutunan bazı kişilerin düşerek can vermesi, yaşanan kaosun göstergesiydi.
Yeni kanunlar açıklayan Taliban yönetimi, kadınlara yönelik birçok yasağı da hızla geri getirdi. Belirsizliğin hakim olduğu ülkede, ekonominin çökmesiyle ciddi bir insani kriz yaşanıyor.
Etiyopya’daki iç savaş şiddetini artırdı
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, 2019’da komşu Eritre ile savaşı sona erdiren lider olarak “barış yolunda harcadığı çabalardan dolayı” Nobel Barış Ödülü’nü kazanmıştı. Ancak sadece iki yıl sonra ülkesi Etiyopya iç savaşa sürüklendi.
Etiyopya hükümetinin Kasım 2020’de isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne (TPLF) operasyon başlatması, ülkede iç savaşın fitilini ateşledi.
Etiyopya ordusu, insani durum nedeniyle haziranda Tigray’ın başkenti Mekelle’de çekildi ancak çatışmaların büyümesi nedeniyle kasımda olağanüstü hal ilan edildi.
Çatışma bölgelerindeki katliam, tecavüz ve işkence olayları ve savaş suçu iddiaları ise uluslararası tepkileri beraberinde getiriyor. 2 milyondan kişinin evsiz kaldığı çatışmalarda binlerce kişinin hayatını kaybettiğini bildiren BM, kıtlık uyarısı yapıyor.
Hindistan’da çiftçi eylemleri
Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi Hindistan’da, hükümetin 2020’de tarım sektöründe ilan ettiği yeni düzenlemelere karşı başlayan protestolar 2021’de giderek büyüdü ve tüm ülkeye yayıldı.
Çiftçiler, yeni düzenlemelerin kazançlarını azaltacağını ve topraksız kalacaklarını belirterek ülke tarihinin en uzun soluklu işçi eylemlerinden birine imza attı. Aylarca başkent Yeni Delhi çevresinde ve birçok kentte düzenlenen kitlesel gösterilere milyonlarca kişi katıldı.
Sonunda geri adım atan Hindistan, tarım yasalarının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin tasarıyı kasımda kabul etti.
Irak başbakanı suikast girişiminden kurtuldu
Irak Başbakanı Mustafa el Kazımi’nin başkent Bağdat’ta hükümet binaları ve yabancı elçiliklerin bulunduğu ve sık sık saldırılara hedef olan Yeşil Bölge’deki konutuna bomba yüklü insansız hava aracıyla saldırı düzenlendi.
Kazımi, 7 Kasım’daki suikast girişiminden yara almadan kurtuldu, 6 korumasıysa yaralandı.
Sadr hareketinin zaferiyle sonuçlanan 10 Ekim’deki seçimlerin ardından bazı kesimler sonucu tanımadıklarını açıklamış, Irak’ta tansiyon yükselmişti. Suikast girişiminin arkasında seçim sonucundan rahatsız olan İran destekli grupların olduğu iddia edildi.
Almanya’da bir devir kapandı
Avrupa’nın en uzun süre iktidarda kalan liderlerinden Almanya Başbakanı Angela Merkel, daha önce açıkladığı gibi başbakanlık görevinden ayrılarak siyasi kariyerine nokta koydu.
Doğu Almanya’da büyüyen ve Almanya’nın ilk kadın başbakanı olan Merkel, 26 Eylül seçimleri sonrasında koltuğunu Sosyal Demokrat Partili Olaf Scholz’a devretti.
Ülkesinde istikrarın sembolü olarak görülen Merkel, 16 yıllık iktidarında Almanya’yı ekonomide ileriye taşıyan ve Avrupa’nın fiili lideri olarak öne çıkan bir isimdi.
67 yaşındaki Merkel, Deutsche Welle’ye verdiği bir röportajda gelecek planları için “Artık siyaset yapmayacağım. Ne yapacağımı henüz bilmiyorum” diyerek kitap okuyup uyumak istediğini anlattı.
Belarus-Polonya sınırında yeni sığınmacı krizi
Avrupa’da yaşanan sığınmacı krizi, eylülde Belarus-Polonya sınırındaki gelişmelerle yeni bir boyut kazandı.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun AB’nin kendisine yönelik yaptırım politikasına karşı ülkesindeki sığınmacıların çıkışına izin vereceğini açıklamasıyla Avrupa’ya geçmek isteyen yüzlerce göçmen, Belarus-Polonya sınırına akın etti.
Sınırdaki önlemleri arttıran Polonya bölgeye asker sevk etti. AB, Belarus yönetimini sığınmacıları Polonya, Litvanya ve Letonya sınırlarına yığarak birliği istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçladı. AB’nin yanı sıra ABD de, Rusya’nın desteklediği Belarus yönetimiyle ilişkili bazı kurum ve kişileri yaptırım listesine aldı.
Avrupa’nın kapıları kapatmasıyla sınırda sıkışıp kalan, açlık ve soğukla mücadele eden bazı sığınmacılar hayatını kaybetti.
Rusya-Ukrayna gerilimi uluslararası krize dönüştü
2014’te Kırım’ı ilhak eden ve Donbass’taki ayrılıkçıları destekleyen Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri faaliyetlerini artırması, 2021’in son döneminde bölgede tansiyonu hızla yükseltti. ABD istihbaratının gizli belgelerinde, Rusya’nın sınıra konuşlandırılan 170 bini aşkın askerle Ukrayna’yı işgale hazırlandığı iddiası endişe yarattı.
Batı’nın ve NATO’nun Ukrayna’ya askeri desteğinden rahatsız olduğunu belirten Rusya ise, sınıra asker ve ağır silah sevkiyatının tatbikat amaçlı olduğunu savundu ve işgal iddiasını reddetti.
Batı’yla Rusya’yı bir kez daha karşı karşıya getiren gerilim sürerken, ABD Başkanı Biden, Ukrayna’ya saldırı halinde ağır yaptırımlar uygulanacağı konusunda Rusya Devlet Başkanı Putin’e uyarıda bulunduğunu söyledi.
Covid pandemisinde yolun sonu görünmüyor
Covid-19 pandemisinin dünyayı esir aldığı 2020’nin ardından 2021, aşı beklentileri nedeniyle umutlu başladı. Covid-19’a karşı geliştirilen birçok aşının art arda onay alması umutları artırdı, ama virüsün yeni varyantlarının ortaya çıkışı pandeminin gidişatıyla ilgili belirsizliğin sürmesine yol açtı.
Güney Afrika’da kasımda tespit edilen ve yayılma hızıyla panik yaratan Covid-19’un Omicron varyantı, dünyayı alarm durumuna geçirdi. Omicron nedeniyle artan vaka sayılarını düşürmeye çalışan birçok ülke kısıtlamaları yeniden hayata geçirdi.
Dünya çapında vaka sayısı 280 milyonu, virüse bağlı ölüm sayısıysa 5 milyonu aştı. Pandemi, hala dünyanın en önemli gündemi olmaya devam ediyor ve bu kabusun ne zaman sona ereceği belirsizliğini koruyor.