Avustralya başbakanı Scott Morrison, kısa süre önce WeChat hesabından fotoğrafının kaldırıldığını ve isminin de ‘Avustralyalı Çinli yeni hayat’ adı altında Pekin yanlısı bir sayfaya dönüştüğünü gördü. Morrison’ın uygulamada 76.000 takipçisi bulunuyordu.
İstihbarat teşkilatları, Çin’in Avustralya ile gerginliği alevlendirmeye yönelik son girişimini son derece ciddiye alıyor ve bir uzman bunun anti-demokratik bir hareket olduğunu söylüyor.
The Daily Telegraph’ın haberine göre Morrison’ın sayfasının adı bu ayın başlarında değiştirildi. Başbakanının ekibi, oturum açamadıklarını keşfettikten sonra, WeChat’e yeniden erişim sağlayabilmek için çeşitli girişimlerde bulunsalar da tümü yanıtsız kaldı. Son olarak Morrison’ın ekibi tarafından 10 Ocak’ta bir e-posta gönderildi ancak yine yanıtsız bırakıldı.
“OTORİTER BİR ÜLKE BİZİM DEMOKRASİMİZE KARIŞAMAZ”
Hesaptan o zamandan beri Avustralyalı liderlerin fotoğrafları silindi. Teknoloji firması Tencent’in sahibi olduğu WeChat, Çin Komünist Partisi tarafından düzenli olarak izleniyor ve sansürleniyor.
İstihbarat ve Güvenlik Ortak Parlamento Komitesi başkanı Senatör James Paterson, tüm Avustralyalı politikacılardan platformu boykot etmelerini istiyor:
“Yabancı otoriter bir hükümetin demokrasimize müdahale etmesine ve Avustralya’da kamusal tartışmanın şartlarını belirlemesine izin veremeyiz.”
Avustralya’nın Çin ile ilişkisi, Morrison’ın Çin’in Wuhan şehrinde başlayan virüsün kökenleri hakkında bağımsız bir soruşturma çağrısında bulunduğu Covid pandemisinin başlangıcından bu yana gergin. Misilleme olarak komünist ülke de 2020’de arpa, sığır eti, pamuk, tını, deniz ürünleri ve şarap gibi önemli ihracat ürünlerine milyarlarca dolar değerinde keyfi yasak ve tarife uyguladı.
SAVAŞ RİSKİ ARTIYOR
Son yıllarda Komünist Çin, Güney Çin Denizi’nde askeri üsler inşa etti ve bir dizi deniz tatbikatı ile Filipinler ve Vietnam gibi daha küçük Asya ülkelerini terörize etti.
Sydney Üniversitesi Kuzeydoğu Asya Siyaseti Doçenti James Reilly, Pasifik’in bu bölümünde bir tarafta Çin ile diğer tarafta Avustralya ve ABD arasındaki silahlanma yarışının savaşa yol açabileceğini söyledi. Reilly, Daily Mail’e verdiği demeçte şu sözlere yer verdi: “Şahsen, uluslararası ilişkilerde dediğimiz, bir anlaşmazlığın her iki tarafın makul ve savunmacı olduğuna inandıkları daha fazla önlem almaya devam ettiği, ancak diğer tarafın aynı şekilde yanıt verdiği güvenlik ikilemlerinden derinden endişe duyuyorum. Ülkeler birbirini silahlandırdıkça savaş riski artıyor.”