İstanbul’da inşaat personelliği yapan 6 çocuk babası 44 yaşındaki Derviş Aslan, paslı bıçakla elini kesti. 5-6 ay evvel tetanos aşısı yaptırdığını söylediği için acilde uygulanan kesik tedavisinin akabinde taburcu edildi.
Boğazında şişme, yüksek ateş üzerine bademcik enfeksiyonu geçirdiğini talihe da 4 gün sonra şiddetli kasılma nöbetleriyle tekrar acil servise kaldırıldı.
BÖBREKLERİ İFLASIN EŞİĞİNE GELDİ
Yoğun bakıma alınan şanssız adamın tetanos olduğu ve aşısının da olmadığı anlaşıldı. Aslan’ın beyni tetanos mikrobuyla enfekte oldu, 28 günü uyutularak toplam 45 gün ağır bakımda tedavi gördü. Bu süreçte hastalığın tesiriyle böbrekleri iflasın eşiğine geldi, diyalize alındı.
Tedavisini gerçekleştiren Anestezi ve Reanimasyon Klinik Şefi Prof. Dr. Namigar Turgut, hastanın kendilerine geldiğinde kemiklerinde kırık oluşturacak şiddette kasılmaları olduğunu, birinci 24 saat içinde kaybedeceklerini düşündüklerini ancak haftalar süren başarılı tedavilerle Aslan’ın hiçbir mahzuru dahi kalmadan hayatını sürdürebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Turgut, “Hastamız çok şanslıydı, erken müdahale ve gerçek tedavi ile hayata döndürüldü. Aşınız yoksa tetanos enfeksiyonunun maalesef öldürücülüğü çok yüksek. Bilhassa inşaat personelleri, tarımla uğraşanlar ve hamileler, 10 yılda bir tekrarlanması gereken tetanos aşılarının hatırlatma dozunu kesinlikle yaptırmalı” dedi.
‘ŞİDDETLİ KASILMALAR KEMİKLERDE KIRIĞA DAHİ YOL AÇABİLİR’
Prof. Dr. Turgut, Aslan’ın yaklaşık 50 gün evvel enfekte bıçakla yaralanma sonucu acile başvurduğunu anlatarak şu bilgileri verdi:
“Elini kesip enfekte gereçle yapıştırıp acil servise gelmiş. Tetanos için aşı durumu sorulmuş ve aşısının olduğunu beyan etmiş. Bunun üzerine gerekli tedavisi verilerek taburcu edilmiş. Yaklaşık 4 gün sonra bilhassa yüz ve çene kaslarında çok önemli kasılmalar, şuur bozukluğu ve nefes almakta zahmet şikayetiyle acile tekrar başvurmuşlar. Had safhada kasılmaları vardı ki bu kasılmalar bazen kemiklerde kırıklara bile neden olabiliyor. Biz hasta bu haldeyken acil serviste gördük. Çabucak solumu için trakeostomisini açtık (boğazına kanül yerleştirilmesi) ve ağır bakıma kaldırdık. Yaklaşık 45 gün kadar ağır bakımda kaldı.
Beyindeki sonlar de tetanos mikrobuyla tutulduğu için ensefalit tablosu oluşmuştu. Bu ağır tedavi sırasında uç organlar dediğimiz başta böbrekler olmak üzere hasar görmeye başladı. Diyaliz tedavisi de aldı. Artık beyinde tetanos mikrobunun yarattığı hasarın yavaş yavaş ortadan kalktığını gördükten sonra öncelikle teneffüs aygıtından ayırdık. Şuuru açıldı ve ağır bir fizik tedavi programına başladık. Bu süreçten sonra da artık yürüyebilir, konuşabilir ve kendisi yiyip içebilir vaziyete geldi. Kısa mühlet sonra olağan hayatına herkes üzere devam edebilecek. Gecikseydi kesin vefatla sonuçlanırdı. Ben meslek hayatımda 33 yılımı doldurdum, 2 tane hamile tetanos olayı gördüm ve bir de bu hasta işte.”
“HASARSIZ GÜZELLEŞMESİ BİZİM İÇİN BİLE MUCİZE OLDU”
Aslan’ın bu ağır tablonun akabinde hiç hasarsız hayatını sürdürebilecek olmasının kendileri açısından da çok şaşırtan olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turgut, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bizler açısından da hastanın yaşıyor olması mucize. Bize geldiği andan itibaren 5-6 saat içerisinde kaybedeceğimizi düşündük. Zira en ağır formda geldi. Aşı nitekim çok kıymetli. Tetanos açısından riskli gruptakilerin kesinlikle hatırlatma dozlarını yaptırması gerekiyor. Bilhassa hamileler, inşaat emekçileri, bağda bahçede toprakla meşgul olanlar rapel dozlarını kesinlikle yaptırmalı. Zira bunun latifesi yok. Tek bir kurtuluş var bu hastalıktan, aşınız varsa güvendesiniz. Bir de piercing, dövme üzere süreçlerde açık yara oluşuyor ve elimizle bile temas ettiğimizde şayet tetanos mikrobu taşıyorsanız, hastalığa yakalanma riskiniz çok yüksek.”
“BADEMCİK SANDIK MEĞER TETANOSA YAKALANMIŞ”
Derviş Aslan’ın ağabeyi Yusuf Aslan (46), kolay bir kesik ile başlayan sürecin ölümcül bir tabloya dönüşmesinin şokunu hala atlatamadıklarını kaydederek şunları anlattı:
“Elini kestikten sonra hastaneye geldik. Hocalar tedavisini yaptılar, plastik cerrahi ve acil tabiplerimiz. (Tetanos) aşısının olup olmadığını sordular. Kardeşim de oldum dedi. Tetanos aşısı oldun mu diye tabipleri tekrar sordu. Kardeşim de 4-5 ay evvel olduğunu söyledi. Tedavi yapıp konuta gönderdiler. Birkaç gün sonra boğazım ağrıyor dedi. Biz de soğuk su içtiği için bademciklerinde enfeksiyon olduğunu düşündük. O gün sabah ben işe gitmiştim, durumunu sormak için konutu aradığımda öteki kardeşim, rahatsızlandığını ve hastaneye götürdüklerini söyledi.
Geldiğinde makûs durumdaydı sahiden. Şiddetli kasılmaları vardı. Çok berbattı. Ağır bakıma aldılar, 28 gün entübe kaldı. Çok şükür uyandı artık. Artık bizimle konuşuyor, yürütüyoruz. Hakikaten bu kadar kolay bir kesikten bu hale gelmiş olması çok makus. Tetanos aşısı o kadar kıymetli ki, hiç ihmal etmemek gerekiyor, 10 yılda bir hatırlatma dozunu yaptırmak gerekiyor. Ben de inşaatta çalışıyorum benim de aşım var.”