Altın fiyatları, yenilenen jeopolitik belirsizliğin değerli metale yönelik güvenli liman talebini artırmasıyla birlikte, 1.800 dolarda önemli bir direnci yeniden test ediyor. Profesyonel analistler, son gelişmeleri yorumluyor ve tahminlerini paylaşıyor.
Altın fiyatları, artan jeopolitik risklerden destek aldı
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Tayvan’ı ziyaret ederek Çin’in öfkesini yükseltti. Analistler, bu olaydan sonra jeopolitik risklerin arttığına dikkat çekiyor. Pelosi’nin ziyaretine yanıt olarak Çin, Tayvan Boğazı’nda şimdiye kadarki en büyük askeri tatbikatları başlattı. Askeri tatbikatlar, adadan sadece 12 mil uzakta gerçek yangın tatbikatlarını içeriyor.
Artan risklerle birlikte altın fiyatları 1.803 dolara yükseldi. Altın yükselmiş olsa da, S&P 500’ün gün içinde nispeten yatay açılışı ile yeni gerilimler hisse senedi piyasalarını etkilemedi. Çin ile artan gerilimler, büyüyen jeopolitik kaygının yalnızca son halkası. Birçok yatırımcı, risk ve belirsizlikle dolu bir dünyaya rağmen altının son iki aydır neden düşüş eğiliminde olduğunu merak ediyor.
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Mart ayında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi yatırımcıları güvenli liman varlıkları aramaya sevk etti. Bu nedenle altın fiyatları, kısa bir süreliğine 2.000 doların üzerine çıktı. Saldırı devam etse de, güvenli liman olarak altına olan ilgi, daha büyük ölçekli bir savaş tehdidinin azalmasıyla son aylarda azaldı. Bununla birlikte, belirgin olmasa da, bazı analistler altın piyasasında hala sağlam bir güvenli liman teklifi olduğunu söylüyorlar.
Altın için jeopolitik risk primi ne kadar önemli?
Murenbeeld & Co.’da araştırma başkanı olan Chantelle Schieven, 1970’lerin sonlarından beri altının risk primini takip ediyor. Falkland Adası Savaşı, Birinci Körfez Savaşı, 11 Eylül terör saldırıları, Rusya’nın doğu Ukrayna’daki Kırım bölgesini ilhakı ve Kuzey Kore nükleer füze tehdidi gibi olaylara altın fiyatlarının nasıl tepki verdiğini araştırdı. Schieven, araştırmalarının jeopolitik belirsizliğin altın fiyatlarını ortalama %13 artırabileceğini gösterdiğini söylüyor.
Bununla birlikte, jeopolitik güvenli liman talebiyle ilgili sorunun sürdürülebilir olmadığını da sözlerine ekliyor. Tehdit azaldığında, altının kazançlarından hızla vazgeçmesi mümkün. Ancak, bu jeopolitik belirsizlik döneminin daha sürdürülebilir olduğu için farklı olduğunu da sözlerine kaydediyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yükselen enflasyonu daha da kötüleştirdiğini belirtiyor. Ayrıca, gıda ve enerji fiyatlarının olağanüstü bir hızla yükselmesiyle küresel ekonomiyi resesyona soktuğunu açıklıyor.
“Altın fiyatları yükselmeye devam edecek!”
Schriever, bu belirsizliğin altının artan faiz oranlarına ve doların benzeri görülmemiş gücüne dayanmasına yardımcı olduğunu kaydediyor. ABD dolarının 20 yılın en yüksek seviyesine çıkması ve euro ile pariteye ulaştı. Altın piyasası 1.700 dolardan destek aldı. Ayrıca Schieven, Federal Rezerv’in Mart ayından bu yana faiz oranlarını %2,25 artırdığını söylüyor. Bu bağlamda, Schieven, şu değerlendirmeyi yapıyor:
ABD doları ve faiz oranlarına bakıldığında altın fiyatlarının çok daha düşük olması gerekiyor. Öyle görünmeyebilir, ancak risk primi bu yıl altın fiyatlarının desteklenmesinde önemli bir rol oynadı. Güvenli liman talebi nedeniyle altın fiyatları yükselmeye devam edecek. Mart ayının altının jeopolitik risk primindeki tek artış olduğuna ikna olmadık.
“Altın fiyatları sadece 1.300 dolar olmalı”
Abrdn’deki ETF Yatırım Stratejisi Direktörü Robert Minter, güvenli liman talebinin altın piyasasında önemli bir rol oynadığını söylüyor. Minter, Fed’in faiz oranlarını agresif bir şekilde yükseltmeye başladığından beri, reel faizlerin 27 baz puanlık yüksek bir pozitif bölgeye kaydığını belirtiyor. Stratejist ayrıca, şu açıklamayı yapıyor:
Altın fiyatları sadece 1.300 dolar olmalı. 400 dolarlık fiyat primi, reel faizlerden başka bir şeyin altını etkilediğini söylüyor. Bize göre bu, jeopolitik risk, deglobalizasyon, teknik stagflasyon ortamı.
“Jeopolitik gerilimler, altını desteklemeye devam edecek”
Minter, jeopolitik gerilimlerin yakın zamanda gevşemesini beklemiyor. Bu nedenle, yıl boyunca altın fiyatlarını desteklemeye devam edeceğini ifade ediyor. Konuya ilişkin görüşlerini, şu şekilde açıklıyor:
Enflasyon gibi jeopolitik gerilimler, orta vadede her ikisi de ılımlı olsa bile yeni bir yüksek seyir irtifasına ulaşmış görünüyor. Çok açık bir şekilde Putin ve Xi, dünya düzenine meydan okumaya karar verdiler. Bunun küresel tedarik zincirleri ve enflasyon üzerinde etkileri var.
George Milling-Stanley, jeopolitik belirsizlik piyasadaki artan ekonomik risklere eklendiğini söylüyor. Bu yüzden altın fiyatlarının 1.800 doların üzerine çıkacağını ve 2.000 dolara doğru ilerleyeceğini tahmin ediyor.
“Kıymetli metaller için tuhaf bir dönem oldu”
CNBC’den Jim Cramer, altın trade’ine girmek için mükemmel bir zaman olduğunu söyleyerek altın görünümünü güncelledi. Cramer, altının Mart ayındaki rekor seviyelerinden sonra bu yıl çok beklenen getirileri vermediğini belirtiyor. Bu nedenle birçok altın böceğinin yaşadığı hayal kırıklığını paylaşıyor. Cramer, şunları söylüyor:
Kıymetli metaller için tuhaf bir dönem oldu. Enflasyona veya ekonomik kaosa karşı bir sigorta poliçesi olarak altın tutmanın büyük bir hayranıyım. Tarihsel olarak, bu çok etkili oldu. Ancak son yıllarda yüzlerimizde patladı.
İlk başta Cramer, kripto alanındaki rekabeti altını geride tutmakla suçluyor. Ancak bu yıl kripto piyasaları çöktüğünde durum değişmedi. Bu durumu ise şu şekilde izah etmeye çalışıyor:
Geçen yıl, yüksek enflasyon yaşadık ve altın sizin için pek bir şey yapmadı. Suçlunun kripto olduğunu düşündüm. Normalde paralarını altına saklayan insanlar bunun yerine kripto para satın alıyorlardı. Bu yıl, tüm kripto ekosistemi çöktü. Demek ki altının fazla rekabeti yok. Ve delicesine yüksek enflasyon verileri aldık. Hatta, on yılların en kötüsü. Yine de altın fiyatları yıl için temelde düz.
Jim Cramer: Şimdi altın almanın tam zamanı!
Ancak Jim Cramer, halk altından vazgeçtiği için, trade’e girmek için mükemmel bir zaman olacağını söylüyor. Trade modellerinde zirveleri ve dipleri aramakla ünlü efsanevi piyasa teknisyeni Larry Williams tarafından yapılan grafik analizine atıf yapıyor. Cramer, petrol fiyatının gelecekteki altın fiyat hareketlerinin bir başka büyük göstergesi olduğunu da sözlerine ekliyor. Değerli metalin petrol fiyatlarındaki değişikliklere diğer enflasyon göstergelerinden çok daha fazla tepki verme eğiliminde olduğuna dikkat çekiyor. Bu görüşünü ise şu şekilde detaylandırıyor:
Sekiz hafta ileri itilen petrol fiyatı, geçmişte altının fiyatını tahmin etmek için çok güçlü oldu. Williams, önümüzdeki sekiz haftadaki petrol fiyatına göre, şimdi altın alma zamanının geldiğini söylüyor. Tahmini, burada toplanmaya hazır olması gerektiğini söylüyor. Bu yıl altın üzerine bahse girmenin zor olduğunu biliyorum. Ama şu anda, grafikler sonunda sizin tarafınızda olabilir. Grafikler altının toparlanmaya hazır olabileceğini gösteriyor.