Geçen yıllarda Türkiye-Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Kesimi arasında ciddi bir gerilime sebep olan ExxonMobil’in Kıbrıs Adası’nın güneybatısındaki doğalgaz rezerv sondaj çalışmalarında yeni bir gelişme yaşandı…
Yunan medyası, 2019’da şu ana kadarki en büyük doğalgaz rezervi olarak açıkladıkları bölgede ExxonMobil’in 2020’de ara verdiği sondaj çalışmalarına devam ettiğini öne sürdü. Yunan medyasında yer alan haberlerde Navtex bildirimi yapıldığı ve tartışmalı 10’uncu parselde 19 Kasım 2021-30 Ocak 2022 tarihleri arasında sondaj çalışmalarının planlandığı kaydedildi.
Larnaca’dan yapılan Navtex duyurusunda çalışmaların tarihleri ve konumu belirtildi. ABD merkezli ExxonMobil’in yeni bir sistem ile bölgedeki rezervlerin boyutu ve kalitesi ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapılacağı da öne sürüldü.
Navtex’te “Hazırlık çalışmaları ve sondaj işlemleri gerçekleştirilecektir” denilirken şu koordinatlar da paylaşıldı:
A. 33-37N 031-22E
B. 33-37N 032-11E
C. 33-17N 032-11E
D. 33-17N 031-22E
AKDENİZ’DE NE OLMUŞTU?
Exxon Mobil-Katar Petrolleri konsorsiyumu, 5 Nisan 2017’de Kıbrıs’ın güneybatısındaki 10 numaralı parselde doğalgaz arama ve sondaj hakkı için Güney Kıbrıs ile anlaşmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs açıklarında doğalgaz arama çalışmalarıyla ilgili gelişmelere tepki göstermişti.
Exxon Mobil-Katar Petrolleri konsorsiyumunun 15 Kasım 2018’de başladığı sondajla ilgili 18 Kasım’da açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “ExxonMobil şirketinin Kıbrıs Adası açıklarında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin verdiği sözde 10 numaralı ‘parselde’ doğalgaz arama faaliyeti başlatması bölgenin istikrarına katkıda bulunmamaktadır” demiş ve Ankara’nın “Rumların tek yanlı arama ve çıkarma çalışmalarına iştirak eden şirketlere yönelik ikazını” yinelemişti.
Rumların hamlelerine yanıt olarak Türkiye, Fatih ve Yavuz isimli sondaj gemilerini Türk savaş gemilerinin korumasında Akdeniz’e göndermişti.
Nisan 2020’de ise ExxonMobil, sondaj programını erteleme kararı almıştı. ExxonMobil, kararın gerekçesi olarak corona virüsü salgını nedeniyle enerji fiyatlarında görülen düşüşü göstermişti.
Güney Kıbrıs, 2007’nin başında 13 adet arama sahası ilan etmiş ve ABD, Fransız, İtalyan ve Katar şirketlerine ruhsat verme aşamasına geçmişti. Buna karşılık olarak Türkiye, Doğu Akdeniz’de kendi ekonomik bölgesinde Kuzey Kıbrıs’ta adanın kuzeyi ve doğusunda belirlediği bölgelerde TPAO’ya arama ruhsatları verdi.