Adnan Oktar ve kümesine yönelik hata örgütü davasının istinaf mahkemesi tarafından tarzdan bozulmasının akabinde 72’si tutuklu 215 sanığın tekrar yargılandığı davanın dördüncü gününde, aktif pişmanlıktan faydalanan bir kısım sanıklar dinlendi.
Anadolu Ajansı’nın haberine nazaran, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen duruşmanın dördüncü gününde, Adnan Oktar’ın da ortalarında bulunduğu kimi tutuklu sanıklar ile bir kısım tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmada aktif pişmanlık kararlarından faydalanan Müge Ö’nün beyanlarına karşı sanık Adnan Oktar, kelam alarak bu suçlamaları reddetti ve soru sormak için kelam aldı.
Adnan Oktar, “33 yıl şuuru açılmamış bir insanın 34. yıl şuuruna güvenebilir miyiz?” diye sorması üzerine mahkeme lideri, “Bu kişinin cevaplayabileceği bir soru değil” dedi.
OKTAR: DERİN DEVLET PROPAGANGASI YAPTIRILIYOR
Sanık Oktar, “Bu tip insanları getirip derin devlet propagandası yaptırılıyor, bana kısıtlama getirdiniz. Tepemde kamera var” demesi üzerine lider, sanığın soru sormaması üzerine Oktar’ın mikrofonunu kapattırdı.
Adnan Oktar’ın mikrofon kapalı halde, “Bana hakaret ediyor” demesi üzerine mahkeme lideri, “Suç duyurusunda bulunursunuz” diye karşılık verdi.
Oktar’ın “Hakimi reddediyorum” demesi üzerine tüm sanıklar el kaldırarak, “Hakimi reddediyoruz” biçiminde bağırdı. Reddi hakim talebiyle ilgili cumhuriyet savcısı, bu talebin reddini istedi. Mahkeme heyeti, bu talebi karara bağlamak için duruşma salonundan ayrıldı.
SAVCIDAN OKTAR’A: DURUŞMA DIŞINDA TALEPLERİNİZE YANIT VERMEK ZORUNDA DEĞİLİM
Ara verildiğinde Adnan Oktar avukatıyla konuştu, sonrasında “Hapisten korkan yok, istediği kadar yatırsınlar, erdemle asılırız. Savcı beyefendi, müebbet versinler, bitsin. Bana ve arkadaşlarıma kimse hakaret edemez. Müebbet verin itiraz etmeyeceğim” diye yüksek sesle konuştu.
Salondaki öbür sanıklar, “Etmeyeceğiz. Sonuna kadar yanınızdayız hocam” diyerek Oktar’ın telaffuzlarına katıldı.
Duruşmaya taleplerle ilgili orta verildiği sırada sanık Adnan Oktar, “Tek tek ezberletmişler. Yıllarca biz baktık ona. Korktu bir daha cezaevine girerim diye” biçiminde konuşması üzerine salonda bulunan duruşma savcısı, “Savunma mı yapıyorsunuz, arkadaşlarınıza propaganda mı yapıyorsunuz? Savunma yapıyorsanız mahkeme huzurunda yaparsınız. Duruşma ortasında savcıya sataşma durumu olmasın. Avukatlar da metodun bu olmadığının farkında. Duruşma dışında ben sizin taleplerinize yanıt vermek zorunda değilim. Ortada bir iddianame var, savcılığın bir mütalaası da yok, duruşmaya orta verilmiş, siz direkt savcıya bir beyanda bulunuyorsunuz gerek yok” dedi.
Bunun üzerine Oktar, “Beraat istemiyorum ya asın ya müebbet verin bitsin. Tamamı yalan” formunda konuştu.
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Heyet, reddi hakim talebinin reddine karar vererek, duruşmaya devam etti.
Mahkeme lideri “Yargılama sırasında konuşan olursa, salondan çıkartacağım. Burası tribün değil, yokluklarında duruşmaya devam edeceğim. Benim vaktim bedelli, ben yalnızca sizin için var değilim, benim tek işim siz de değilsiniz. Benden öbür beşerler da adalet bekliyor. 300 kişi daha adalet bekliyor” halinde konuştu.
Etkin pişmanlık kararlarından faydalanan Müge Ö’ye sanık Oktar, “Başını örtmesi yaşlanması nedeniyle mi?” diye sorması üzerine Müge Ö. de, “Örgütte yaşanan din bu değildi” dedi.
Adnan Oktar, “Yıllarca bir iş yerinde çalıştı, interneti var, dini bilgilere ulaşacak bir durumu yok muydu?” diye sorması üzerine Müge Ö, “Bu internetten elde edilecek bir şey değil, ailenizden izole ediliyorsunuz. İş yerinde ben 3-4 bireyle birlikte çalışıyordum. 93 yılında internet yoktu. 98 yılına kadar çalıştım. Daktilo ile çalışmaya başladım. Konuştuğu yıllar çok eski yıllar” karşılığını verdi.
Müge Ö’nün, “Bazı arkadaşlarımı canım üzere seviyorum, buraya gelmemin sebebi tahminen anlarlar koparlar” halinde konuşması üzerine sanık Adnan Oktar, “Hakaretlerinin ucu bucağı yok. Yüzlerce zırvası var, öfkeli konuşuyorum ancak hakikaten çok sevdiğim, acıdığım bir insan. Derin devlet bu çocuğu bu hizaya getirdi. Daha evvelki yargılamada, suçlamalara iftira dedi, beni övdü, son derece candandı” dedi.
Müge Ö. de “Örgüt saikiyle yapılmış şeylerdi” formunda karşılık verdi.
Etkin pişmanlıktan faydalanan öbür 2 sanık da yazılı olarak verdikleri beyanlara katıldıklarını söyledi.
Duruşma 12 Eylül Pazartesi gününe ertelendi.
Ne olmuştu?
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021’de açıkladığı kararında, örgüt yöneticisi olmak hatasından yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Cürmü, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna’ya farklı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay mahpus cezası verilmesine hükmetmişti.
Mahkeme 107 sanığa “örgüt üyeliği” hatasından 4 yıl 6’şar ay, 20 sanığa da “örgüte üye olmak”, “gerçeğe muhalif mal bildirme”, “örgüte yardım etme”, “suçluyu kayırma”, “ruhsatsız silah taşıma” ve “tehdit” hatalarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen müddetlerde mahpus cezası vermişti.
Etkin pişmanlık kararlarından faydalanan 12 sanığa “örgüte üye olmak” kabahatinden 11’er ay mahpus cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili kararın açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı.
Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu’nun tahliyesine karar veren mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı.
Sanıklardan 3’ünün tüm hatalardan beraatine hükmeden mahkeme, tutuksuz sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık’ın tutuklanmalarına karar vermişti.
Bir kısım sanıkların birtakım kabahatlerden beraatini kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli cürümlerden 3 yıl ile 36 yıl ortasında değişen mahpus cezalarına çarptırmıştı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise 84’ü tutuklu 215 sanık hakkında verilen kararı metottan bozmuştu.
İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri mühlet ve haklarındaki kararlarla ilgili bozma nedenleri dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmişti.
Alınan kararda, Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Hatası, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy’un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin “usul ve yasaya aykırı” olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti.
İtirazın reddedilmesinin akabinde Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yine itirazda bulunmuştu.
İtirazı kıymetlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61’i hakkında “cinsel saldırı” cürmünden tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti.
Haklarında yakalama kararı çıkarılan 61 sanıktan 50’si gözaltına alınmalarının akabinde tutuklanmış, dava evrakı birinci derece mahkemesine gönderilmişti. (HABER MERKEZİ)