‘Yanlışlıklar silsilesi’ başlıklı köşe yazısı kaleme alan Savaş Özbey, Harika Avcı ile ilgili de ‘Harika Avcı’nın film gibi hayatı’ başlığı altında yazı yadı.
Savaş Özbey’in bu haftaki köşe yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
“Beyazperdenin seksi yüzü, sahnelerin aranan sesiydi Harika Avcı. Bir dönem fırtına gibi esti. Sonra ortadan kayboldu. Öyle bir kayboluş ki ne bir satır haber ne tek kare fotoğraf.
Maddi zorluklar içinde olduğu biliniyordu. Öldüğü bile iddia edildi.
Bunun üzerin Umudum Olur Musun Derneği’nden bir açıklama geldi.
Harika Avcı’nın alkol sorunu olduğunu, Kayışdağı’nda bir bodrum katta abisiyle yaşadığını, dernek olarak yardımcı olduklarını duyurdular.
Ama sonra temas kopmuş. En son siroza yakalandığı ve haftanın belli günlerinde “gizli hasta” olarak hastanede tedavi gördüğü haberi düştü ekranlara. Tam da “Nereden nereye” dedirtecek bir hayat…
11 yaşında okulu bırakıp tütün fabrikasında çalışmaya başlamış. Güzelliği ve sesi fark edilince hayat basamaklarını hızlı tırmanmış. İsmi neon ışıklarla yazılmaya başlanınca bu kez kendisi insanları basamak olarak kullanmaya başlamış. “Benim için boy pos önemli değil. Bana göre cüzdanı dolu olan erkek yakışıklıdır” diyecek kadar.
Sevgilileri arasında adı geçmeyen yok: Ahmet Özhan, Sezer İnanoğlu, Onno Tunç, Fedon, Cem Özer, Kuveytli trilyoner Bedii Cihanel…
Bu arada 20’ye yakın albüm, bir o kadar da film…
Ve şimdi hasta, parasız, yapayalnız bir kadın.
Heba edilmiş bir güzellik, boşa harcanmış bir kariyer, har vurup harman savrulmuş imkânlar.
Yaptığı son açıklamada “Sahnelere dönmem bir kararıma bakar” demişti.
62 yaşında, keşke şöyle bir güç gelse, tekrar ayağa kalksa…
Öyle de güzel bir kadındı ki mihrabı bile yeter.”